Adam boyu kar yağardı eskiden, Buzlar sallanırdı Toprak damlı evlerin saçaklarından Mızrak gibi...
Nineler kurt masalları anlatırdı torunlarına Karanlık geceleri ocak başında, Titrek kandiller yanardı küllük taşında...
Aç kurtlar dizilirdi tepelere, Köpekler havlaşırdı arkalarından. elleri yarılırdı çocukların Kar topu oynamaktan,kardan adam yapmaktan.
Bakır sinili sofralar kurulurdu ortaya, Herkes aynı çorba kabına sallardı kaşığını, Herkes aynı tastan içerdi suyunu...
Bir hanede en az on beş kişi yaşardı, Kimse söz etmezdi ayrılıktan yana. Büyük küçüğünü sever, Küçük büyüğünü sayardı. 'Öf'bile demezdi gelin kaynanasına Saygılıydı o zamanki insanlar...
Yedibaşlı dev, Hikayeleri anlatılırdı köy kahvelerinde Ocak başında üşüşürdü dedeler. 'Hamit Dede'yeniden yaşardı o eski kışını, Durmuş dede'anlatırdı urusun kaçışını...
Kandil ışığında geçerdi hep geceler, Gelinler kazak örer,ip bükerdi nineler. Bir başka dertli tüterdi o zamanlar Bizim orda bacalar...